29 Temmuz 2009 Çarşamba

Bebek ve Banyo


Birçok anne baba, yeni doğmuş ve kolayca incinebilecek görüntüdeki bebekleri yıkarken endişe duyabilir. Oysa bebekler çok esnek yapıda olduklarından incinme söz konusu değildir. Sadece bebeği sıkıca ve iyi tutmak banyo konusunda en önemli noktadır. Yatmadan önce yapılan banyo, bebeğin gevşemesini sağlayarak uykuya hazırlık aşamasını oluşturabilir.

Çok küçük bebekler çok çabuk kirlenmediklerinden sık sık banyo yapmalarına gerek duyulmayabilir. Ayrıca banyo yapmaktan hoşlanmayan bebekler için de alt ve üst temizliği olarak bilinen detaylı temizlikle de, banyo ertesi güne atılabilir(Bebek Alt Temizliği Nasıl Yapılır? ). Alt ve üst temizliği, adından da anlaşıldığı gibi, bebeği tamamen soymadan, ellerini yüzünü, ayaklarını ve popo bölgesini temizlemektir.

Bebeğe yemekten önce ya da sonra banyo yaptırılmamalıdır. Bebek karnı tokken banyo yaparsa kusabilir. Eğer karnı açsa banyonun keyfine varamayabilir. Ayrıca, sünnet ya da göbek kordonu iyileştikten sonra bebeğe banyo yaptırılmalıdır.

Bebek, ılık ve hava ceryanının olmadığı bir yerde yıkanmalıdır. Bütün banyo sonrası malzemeleri ve banyo yaparken gerekli malzemeler hazır bulundurulmalıdır. Sünger ve sabunlama bezinin sık sık yıkanarak temiz tutulması gerekir. Bebeğin kulak içine pamuk çubuklarından sokmadan sadece dıştaki görünen kirleri temizlenmelidir. Unutmayın ki bebeğin kulakları çok daha hassastır.

Bebeği yıkamak için uygun bir vakit seçilmelidir. Sizin zamanınızın olduğu bir vakitle bebeğinizin keyifli olduğu bir anda gerçekleştirilen banyo keyfi bebek için keyif verici olmanın yanı sıra yaratıcı oyunlar sayesinde öğrenim için de iyi bir fırsattır.

Bebek biraz daha büyüdüğünde, artık büyük küvette yıkanabilir. Daha geniş bir oyun alanı sunan büyük küvet bebeğe daha çok zevk verecektir. Dikkat edilmesi gereken şeyler ise, suyun sıcaklığı ve küvetin doluluğudur. Unutulmamalıdır ki, bebekler birkaç santimetre suda bile boğulabilirler. O yüzden asla küvette yalnız bırakılmamalıdırlar.

Çocuklarda Saç Bakımı



“Kızım başında saçlar ile doğmuştu ve bunlar giderek düzensizleşmeye başladı. Artık idare etmesi zor bir hal aldı.”

Fazla saçı olmayan 9 aylık bir bebeğe annelik yapmak rahattır. Fakat düzensiz, uzun saçlı bir bebekle uğraşmak herkesi çıldırtabilir.İşler düzelmeden evvel iyice kötüye gider. Özellikle yeni yürüyenler için her şampuan ve saç tarama bir savaş demektir. Eğer yeterince cesursanız saçlarını kestirebilirsiniz. Aşağıdaki ipuçlarına uyarak işleri biraz daha kolay bir hale sokabilirsiniz :
  • Yıkamadan önce saçları açın , çünkü yıkadıktan sonra daha çok karışabilir.
  • Eğer bebeğiniz izin veriyorsa şampuan sonrası özel bebek saç kremlerini kullanın. Eğer daha fazla banyoda oturmak istemiyorsa , kremli şampuan kullanın. Böylece taramak daha kolay olacaktır.
  • Geniş dişli tarakları ve uçları plastik kaplı fırçaları tercih edin. İnce dişli taraklar saçların kırılıp kopmasına yol açar.
  • Saçları bir elinizle açmaya çalışırken diğer elinizle de saç diplerini tutun ki siz çekince çocuğunuzun canı yanmasın.
  • Saç kurutma makinası kullanacaksanız , fazla sıcağa ayarlamayın. Zira çocuğun narin saçlarına zarar verebilirsiniz.
  • Bebeğin saçına kurdele takmayın ve atkuyruğu yapmayın. Çünkü bu bölgesel kelliklere neden olabilir. Eğer atkuyruğu yapacaksanız fazla sıkmayın ve özel kurdeleler kullanın.
  • İki aylık aralarla bu işte uzman bir salonda bebeğin saçlarını düzelttirin.
  • Saç bakımlarını bebeğin yorgun , aç veya sıkıntılı zamanları dışında bir zamanda yapın.
  • İşi eğlenceli bir hale getirmek için önceden farklı oyuncaklar verin. Ya da saç tarama işini aynanın önünde yapın , böylece sizi seyredip yaptığınızın sonuçlarını görebilsin.

10 Temmuz 2009 Cuma

Çocuğum yemek yemiyor!

0-6 yaş döneminde annelerin-babaların özellikle vurguladığı bir problemdir YEMEK YEMEK…

“O kadar özenerek hazırlıyorum bir lokma bile yediremiyorum, benimle hep inatlaşıyor ve asla sözümü dinlemiyor.”

“ Bir türlü YEMİYOR sadece televizyon karşısında yemek yedirebiliyorum.” gibi ifadeler kullanılmaya başlamışsa yemek yemek gibi çocuğunuzun sağlıklı gelişimi için gerekli olan bu temel ihtiyaç problem olmaya başlamış demektir.

Çocuğum yemek yemiyor!

Yemek yemek ; çocuğunuzun önemli fiziksel ihtiyaçlarından biridir. Düzenli ve yeterli düzeyde beslenme çocuğunuzun sağlıklı büyümesi açısından öncelikli koşullardan biridir. Çocuğunuzun sağlıklı beslenmesi için almış olduğunuz yeşil ve vitamin dolu sebzelerle sırf sağlıklı beslensin diye saatlerinizi ayırarak hünerli ellerinizle hazırlamış olduğunuz o güzel tabağı önüne koyduğunuzda red cevabı almanız sizi çileden çıkarabilir. İşte burada sabırlı olmalı ve öfkenizi kontrol etmelisiniz. Hazırladığınız o güzelim yemeği yemiyor …peki bu durumda ne yapmalısınız.

Öncelikle istediğimiz bu konuda onunla çok fazla inatlaşmamanız, genellikle bu durumda anne yemesi konusunda ısrarcı olmakta ve çocukla bir mücadeleye girmektedir. Yapılan bu tür müdahale ve mücadeleler çocuğu yemek gibi doğal bir ihtiyaçtan daha da uzaklaştırmakta ve anne-çocuk arasındaki uçurumu arttırmaktadır. Yemek yeme ile ilgili yaşanılan çatışma gün içindeki diğer çatışmalarınızın bir başlangıcını oluşturacaktır. Onunla inatlaşmayın , yemeğin doğal bir ihtiyaç ve rutin bir aktivite olduğunu ona konuşmalarınız ve davranışlarınızla gösterin. Ona bu konuda anne ve baba olarak doğru model olmalısınız.

Yemek saatlerinde yemek masasında ailecek yer almalı ( yemek masasında herkesin belirli bir yeri olabilir) ve menüde yer alan yemekler ailenin tüm üyeleri tarafından sırası ile yenmeli, ( babanın yemek seçme veya pırasa yememe gibi bir özelliği varsa bu çocuk için yanlış bir model oluşturabilir) Yemek hazırlanmadan 10-15 dakika önce yemeği hazırlayacağınızı ona iletmelisiniz. Oyun aktivitesi veya uğraşısı bitmeden oyunun başından apar topar yemek masasına oturtulacak bir çocuğun yemek masasında mutsuz olması ve yemeğini yemeye tepki göstermesi beklenilen bir sonuçtur. Bu nedenle öncelikle onu sözel şekilde hazırlayın “Birazdan yemek yiyeceğiz” gibi, oyun aktivitesini ona göre ayarlamasını sağlamış olacaksınız, bu şekilde suç da sizden kalkacaktır, artık yemek masasında daha haklı olabileceksiniz.

Yemek öncesinde yemeğin hazır olacağını söylemenize rağmen yemek masasına gelmeyen bir çocuğunuz varsa ; inatlaşmayın , siz ve diğer aile üyeleri masadaki yerlerinize oturun ve yemeğinize başlayın, onun bu davranışını görmemezlikten gelin ve onunla ilgilenmeyin, asla ve asla başka yemek alternatifi sunmayın, yemeği yemek masası dışında bir yere taşımayın.Unutmayın yemek sadece yemek masasında yenir ve doğal bir ihtiyaçtır. Bu durumda anneler genelde olaya duygusal yaklaşmakta ve bu tür çözümler üretebilmektedirler, bu tür alternatif çözümler çocuğunuzun bu problem davranışını pekiştirmekte ve sağlıksız beslenmesine neden olmaktadır. Unutmayın hiçbir çocuk açlıktan ölmedi.

Diğer öğüne kadar bir yemek sunmayın ve bu konuda onunla konuşmayın, yemek saati dışında acıktığını vurgulayan bir çocuğunuz var ise “yemeklerimizi sadece yemek saatinde yiyoruz, yemek yerken seni de çağırmıştık , fakat gelmedin bu nedenle diğer yemek saatine kadar beklemelisin” şeklinde bir cevap vermeniz yararlı olacaktır. Fakat bu olayı dramatize etmemeye özen gösterin, sadece onunla konuşun ve yapmanız gereken aktiviteye geri dönün, bir dahaki öğünde güzel yemekler hazırlayacağınızı ifade edin ( sevdiği birkaç yemek yapabilirsiniz: alıştırma aşaması) . Bu yaş döneminde yaptırmak istediğiniz tüm davranışlarda oyun ve eğlenceyi kullanmalısınız. Çocuğun dünyasına giden en kısa yol oyundur. Hazırladığınız o güzel tabaklarda bir gülen yüz, bir çocuk şekli olması ( bu şekle bir isim de takabilirsiniz) çocuğunuzu yemek yemeğe motive edecektir. Yemek yeme çalışmalarının başlangıcında menüyü hazırlarken çocuk doktorunuzun vermiş olduğu listeden çocuğunuzun sevdiklerini seçmeniz yararlı olacaktır.

Tabağına yemeği koyarken ne kadar istediğini sorabilirsiniz, böylece yemek miktarını kendi tercih etmiş olduğunda kendi tabağından da sorumlu olacaktır. Tekrar istediğinde verebileceğinizi ifade edin. Masadaki diğer aile üyeleri tabaklarındaki yemeği bitirme konusunda doğru model olmayı unutmamalıdırlar. Yemeğini yerken sürekli “yemeğini ye!” gibi komutlar vermemelisiniz, biliyorsunuz yemek yemek doğal bir ihtiyaç ve uyarıya gerek yok . Bu davranışınızla çocuğunuz daha çok dikkat çekmeye çalışabilir ve yemek yeme konusunda sizinle daha fazla inatlaşabilir. Sevmediği bir yemeği zorla yedirmeye çalışmayın.

Onun da bir damak tadı olduğunu unutmayın, aynı vitamini verebilecek bir başka yemeği menüye ekleyebilirsiniz. Yemek yememesi ile ilgili hassasiyetinizi ona belli etmeyin bunu kullanmaya başlayabilir. Yemek sonrasında birlikte eğlenceli birkaç aktivite planlayın, yemeğini bitirmek için böylece onu motive edebilirsiniz. Yemek sonrasında maddi ödüller sunmamaya özen gösterin, Çünkü yemek yemek normal ve olması gereken bir davranıştır. Bunun için bir ödül anlamsız ve yararsızdır. Bunun için en büyük ödül mutlu olduğunuzu ona göstermektir.

Çocuğunuz hastalık döneminde ise iştahında bir azalma görülebilir, bu durumda çok fazla ısrarcı olmamalı ve çocuk doktorunuzla birlikte hareket etmelisiniz. Çocuğunuzun beslenme ile ilgili problemleri uzun süre devam ediyorsa ve kilosunda belirgin düzeyde bir azalma söz konusu ise çocuk doktorunuza götürmeniz gerekmektedir.

18 Haziran 2009 Perşembe

Bebeklerde Gaz Sancısı (Kolik) - Kolik Nedir?

Yeni doğmuş olup, bizim dünyamıza yeni gelen bebeklerimiz genellikle annesinden sütünü emerek günün büyük bölümünü uyuyarak geçirir. Tam bu duruma bir hayli alışıp ne kadar uslu, efendi bir bebeğimiz var diye düşünürken; 2-3 hafta geride kaldığında sanki o uslu bebeğiniz gitmiş, yerine yaramaz, huysuz ve sürekli ağlayan bir bebek gelmiştir.

Bebeklerde Kolik Rahatsızlığı


Özellikle günün akşam saatlerinde daha da huysuzlaşarak hiç bir şekilde dur durak bilmeden ağlamaya başlayıp, ellerini yumruk yapar, bacaklarını karnına çekerek büzülür, adeta büyük acılar çektiğini bize anlatmaya çalışır. O ağladıkça bizim de yüreğimiz burkulur, içimizden bir parça sızlar. Bu süreç genellikle haftanın tüm günlerinin belli zaman aralıklarında; özellikle akşam saatlerinde yaşanır. Oysa bu tür an'lar tüm sağlıklı bebeklerde görülen diğer bir adı Kolik olan gaz sancısından başka hiç bir şey değildir. Kolik bir hastalık değil, tam aksine dış dünyaya uyum evresinin vazgeçilmez bir basamağıdır.

Kolik genellikle ikince ve üçüncü haftalarda (prematüre bebeklerde daha sonra) başlar ve altıncı haftada en kötü evresine ulaşır. O anda genelde bunun bir kabus olduğunu ve sonsuza kadar devam edeceğini düşünmekten kendinizi alamazsınız. Ancak onikinci haftada sorun düzelmeye başlar ve genellikle üçüncü ayda sorun tamamen düzelmiş olur. Nadir de olsa dördüncü veya beşinci aylara kadar da devam edebiliyor. Kolik birden bire-aniden yada yavaş yavaş düzelebilir. Arada iyi günler de olabilir tabii ki. Koliğin kesin nedeni bilinmemektedir ve genelde ağlama nöbetleri olarak da bahsi geçmektedir. Güncel bir görüşe göre ağlamak, yeni doğmuş bir bebeğin olgunlaşmamış fizyolojisinden kaynaklanır. Başka bir teori sahipleri de bebeğin olgunlaşmamış sindirim sisteminin gaz geçerken aşırı kasıldığını ve kolik ağrısına neden olduğunu öne sürüyorlar.

Bir bebek sahibinden kolik çözümü için bir öneri;
Merhaba Benimde 3 haftalık bir bebeğim var ve gaz problemi bizdede başladı. Çözüm olarak sabah işe gitmeden önce ve akşam işten gelince bebeğimi yüz üstü göbeğime yatırıyorum. Ben de koltukta yada uzanmış durumda oluyorum. Yaklaşık yarım saat kadar öylece kalıyor. Hem vucut sıcaklığımı ona veriyorum hemde yüz üstü yatmasından dolayı bebeğim daha rahat gaz çıkarabiliyor. Tabi aynı zamanda da sırtını sürekli ovuyorum. Başta bebeğim garipsedi ama alışıncada şimdi çok rahat göbek üstünde duruyor. Hatta kendisi de bu durumda gaz çıkarmaya çalışıyor. Bu yöntemi herkese tavsiye ederim. iyi sonuç veriyor.

17 Mayıs 2009 Pazar

Yeni Doğmuş Bebeğimi Dışarıya Çıkarabilir miyim?

Yeni Doğmuş Bebeğimi Dışarıya Çıkarabilir miyimÇok sıcak veya soğuktan, aşırı güneşe maruz kalmaktan korursanız bebeğin açık havaya çıkmasında bir sakınca yoktur. Parkta küçük bir gezinti, hem anneye hem de bebeğe iyi gelecektir. Ancak enfeksiyondan korumak için etraftakilerin bebeği ellemesine izin vermeyiniz. Havayla bulaşabilecek mikroplardan korunmak için kapalı, kalabalık ortamlarda uzun süre kalmamaya dikkat etmelisiniz.

Yürüteç Yararlı mı? yoksa Zararlı mıdır?

Yürüteç Yararlı mı? yoksa Zararlı mıdır?Anne ve babalar, bazen bebeğin yürümesini kolaylaştıracağına inanarak, bazen de onun güzel vakit geçirebilmesi eğlenebilmesi için yürüteç alıyorlar. Evet, sahiden de bebekler yürüteçte hoş vakit geçirebilirler, ancak doktorunuza danıştığınızdan buna onay vermediğini siz de göreceksiniz. Sanılanın aksine yürüteçin yürümeyi kolaylaştırıcı değil engelleyici etkisi mevcuttur. Çünkü kolayca hareket kabiliyeti kazandıran bu yürüteçler bebeğinizin çok rahat hareket etmesini sağlayacaktır ve dolayısıyla bebeğiniz yürümek için bir çaba sarfetmeyecektir. Üstelik yürüteçte; yürüme için özellikle önemli olan kalça ve üst bacak kasları değil, alt bacak kasları çalışmaktadır. Ayrıca bebeğinizin takılıp düşme, önceden ulaşamadığı tehlikelere ulaşma çok daha yüksektir. Bebeğinizin yerde yuvarlanması ve emeklemesi onun gelişimi açısından çok daha iyidir. Hazır olduğunda nasıl olsa kendisi yürüyecektir.

23 Nisan 2009 Perşembe

Yeni Doğan Bebeklerde Güvenlik

bebek güvenliği, bebek güvenlik öneriler


Yeni doğmuş olan bebekler bile hareket eder.Yeni doğan bebeklerde güvenlik ilk planda gelmelidir. Bu yüzden aşağıdaki maddelere uymanız gerekiyor.



  • Sakın kanape, alt değiştirme masası gibi bir yerde yalnız başına bırakmayın. Yanından ayrılmanız gerekiryorsa; ya yatağına koyun ya da bebeği de gittiğiniz yere götürün.
  • Geniş kenarlı bir şapkayla bebeği güneşten koruyun.
  • Bebeğin yanında sakın sigara içmeyin ve içilmesine izin vermeyin. Sigara içimine maruz kalmış olan bebeklerde, solunum yolu ve kulak enfeksiyonları sıklığı artmaktadır.
  • Bebeğiniz kucağınızdayken veya emzirirken asla sıcak içecekler içmeyin.
  • Yatırırken yüzüstü yatırmayın.
  • Başka bir küçük çocukla bebeğinizi yalnız bırakmayın.
  • Boğulmanın önüne geçmek için bebek yatağında yastık, büyük oyuncak, plastik poşet gibi şeyler varsa bunları kaldırın.
  • Araba yolculuklarında bebeğin yaş ve kilosuna uygun olarak bir araba koltuğu kullanın. Yenidoğan bebeğin rahat etmesi için kenarlardan rulo yapılmış havlularla bebeği destekleyebilirsiniz. Araba hareket halindeyken, ağlayan bebeği sakinleştirmek veya emzirmek için koltuğundan almayın. Gerekiyorsa aracı durdurun. Bir diğer önemli madde ise asla bebeği tek başına arabada bırakmayın.

Bu güvenlik kurallara uymanız hem kendiniz, hem bebeğini için daha sağlıklı olacaktır.

Bebek Giyimi

bebek giyimi, bebek giyimi nasıl olmalıdırBebeğinizi mevsim şartlarına göre, kendinizin nasıl bir giysiyle rahat olacağınızı düşünerek giydirin.

Siz ince bir tişörtle dolaşırken, bebeğinizi kışlık battaniyelere sakın sarmayın! Aşırı giydirme ve sarma bebeği huzursuz edecektir.

Elleri ve aykakları genellikle soğuk olacağından, bebeğin üşüyüp üşümediğini göğüs veya sırtından kontrol edininiz.

Bebeğinizin doğmuş olması ile birlikte ilk aylarda bebeğinizin alt bezini değiştirdiğiniz aralıkta giysilerini de değiştirmek zorunda kalabilirsiniz. Bu sebeple özellikle ilk aylarda bebeğiniz için daha çok giysiye ihtiyacınız olacak. Unutmamanız gerek en önemli şey bebeğinizin çok hızlı büyüyeceğidir. Eğer lüzumsuz derecede çok giysi alırsanız, daha bebeğiniz bunları giyemeden saklamak veya başkalarına vermek zorunda kalacaksınız. Çocuğunuz hızla büyüyeceği için ona sadece yeteri kadar giysi alınması en mantıklı yoldur. Giysi seçiminde dikkat edilmesi gerek unsurların başında, bebeğinizin hassas cildine zarar vermeyecek, SENTETİK OLMAYAN kaliteli ve pamuklu kumaşlardan yapılması, rahat giyilip çıkarılabilir ve teferruatı az giysiler olmalı, sık yıkanmaya ve ütülenmeye elverişli giysiler olmalıdır. Ayrıca tüm giysilerin temizliği için bebek sabunları kullanabilirsiniz.

İlk aylarda en çok kullanacağınız giysi yakası geniş açılabilen ve alt tarafı çıt çıtlı olan fanilalar, üst kısımdan bacak arasına kadar önünde ve ağ kısmında çıt çıt olan patikli tulumlar, yüzünü tırnaklarıyla çizmemesi için eldivenler, geceleri kullanabileceğiniz tulumlar, çoraplar, patikler ve kış için sokak giysileridir.

En önemli giysilerden biride ayakkabılardır. Yumuşak ve bebeğim ayaklarını çok sıkmayan ama çokta bol olmayan, ayağını yeterince kavrayan mümkünse ortopedik bir ayakkabı seçin, ilk aylarda evde yere çıplak ayak veya kaymayan çoraplarla basmasını sağlayın, hem daha sağlıklı olacaktır ve hem de daha dengeli basacaktır.

Kış aylarında ise anneler ve babalar acaba bebeğimi veya çocuğumu dışarı çıkartsam mı ? acaba üşütür müyüm? acaba doğru giydirebilecek miyim diye telaşa düşerler. Özellikle ilk aylarda bebeklerin gerekli olan önlemler alındıktan sonra dışarı çıkarılması, hava aldırılması veya gezmeye götürülmesi tabii ki doğrudur. Fakat özellikle yeni doğan bebeklerin bünyeleri daha zayıf olduğundan dolayı rüzgar ve yağmur korumalı bir bebek arabasıyla ve bebeği sıcak tutacak ve rüzgar geçirmeyecek bir örtü ile dışarı çıkarabilirsiniz. Yinede mümkün olduğu kadar soğuğun az olduğu saatlerde ve kısa süreli olmasına özen gösterin, bebeğiniz büyüdükçe işler daha kolaylaşacaktır.

Çocuğunuz 2 yaşındayken ve sonrasında kendi kendine giyinmek isteyecektir. Ona bu isteğini gerçekleştirmesinde yardımcı olabilirsiniz. İlk olarak hemen sıkılıp acele edip müdahale etmemeyi öğrenmelisiniz. Ona giyinebileceği yeterli süreyi verip sabırla beklemeli ve yardım etmelisiniz. Giyinmekte zorluk çıkarmaları ve giyinmek istememeleri gibi bir durumla çok sık karşılaşacaksınız, bu durumda ona alternatif bir kaç giy si sunun ve kendisinin seçip, beğenip giymesine izin verin ve giyineceği sırayla giysileri verin, bakın ne kadar kolay olacak..., Düğmelere veya fermuarına yardımcı olun, rahat giyip çıkarabileceği giysiler alın, giyinmeyi bir oyuna dönüştürerek bu işlemi kolaylaştırabilirsiniz

9 Nisan 2009 Perşembe

Bebek Alt Temizliği Nasıl Yapılır?

bebek poposu temizliğiYeni doğmuş olan bebeğiniz günde 6-8 sefer bezini ıslatabilir. Daha sonra neyse ki bu sıklık azalacaktır.

Bazı bebekler günde bir kere kaka yaparken bazıları ise her meme emme sonrasında yapacaktır. Her ikisi de normaldir.

İlk günlerde koyu yeşil, siyah renkli olan kaka, sonraki günlerde sarı-yeşil, yumuşak kıvamlı bir şekle dönecektir. Bebeğin yumuşak ve sulu kaka yapması normaldir, ishal anlamına gelmez. Mama ile beslenen bebekler daha kıvamlı kaka yaparlar

Bez kirlendikten sonra bezi hemen değiştirerek ve bebeğin altını iyice temizleyerek pişikleri önleyebilirsiniz. Altında kızarıklık olursa, temizleyerek havada kurutmaya bırakınız. Doktorunuzun önerdiği çinko oksit içeren kremlerden kullanabilirsiniz.

Kız bebeklerde alt temizliğini mutlaka önen arkaya doğru yapın. İlk birkaç hafta beyaz bir akıntı olabilir, bu normaldir.

Erkek bebeklerde, sünnet derisini geriye çekip temizlemeye çalışmayın.

29 Mart 2009 Pazar

Bebeğin Gazını Çıkarmak

bebekten nasıl gaz çıkarılır
Bebek emzirilirken süt içerken, hava da yutacaktır. Yuttuğu bu havayı çıkarması bebeği rahatlatıcaktır. Bebeğin yuttuğu hava bebeği rahatsız ederek daha fazla emmesine engel olabilir. Bu yüzden bu gaz çıkartmanın emzirmenin ortasında ve sonunda yapılması uygun olur.

Bebeğin gazını çıkartmak için bebeği kucağınıza oturtun veya omzunuzun üstüne yatırın. Yavaşca sırtına vurun ve sırtını sıvazlayın. Bu onu rahatlatıp gaz çıkarmasına yardımcı olacaktır.

Bir çok bebek gaz çıkarırken emdiği sütün bir kısmını da çıkarabilir. Bu tam bir kusma değildir. Endişe etmeyin, sadece üzerinizi bir mendil ile korumanız yeterli olacaktır.

28 Mart 2009 Cumartesi

Yeni Doğan Bebeklerde Emzirme

  • Emzirmeden önce kendiniz ve bebeğiniz için sakin ve rahat bir yer bulun.
  • Bebeğinizi kucağınıza alarak yüzü size dönük olacak şekilde tutun.
  • Meme ucunu bebeğin yanak veya alt dudağına değdirip ağzını açmasını sağlayın ve memeye tutturun.
  • Bebek sütü emerken sadece meme ucu değil, çevresindeki koyu renkli bölümün de bebeğin ağzı içinde olmalıdır. Aksi takdirde canınız yanar ve meme başında çatlaklar görülür.
  • Emzirmeyi tamamladığınızda bebek memeden ayrılmıyorsa eğer, bebeğinizin ağzına küçük parmağınızı vererek mem başını bebeğinizin ağzından çıkarın. Bu şekilde yapmazsanız canınız yanabilir.

bebek emzirme



Her emzirişte bebeğin önce bir taraftaki sütü bitirmesini sağlayın. Eğer hala emmek isterse diğer göğüsten verin.

Yeni doğmuş olan bir bebek 24 saatte 8-12 kez, yani 2-3 saatte bir emmek isteyebilir. Ancak korkmayın bu sıklık giderek azalacaktır.

Emziren annenin meme başlarının temizliği için su kullanması yeterli olacaktır.

Emzirmeler arasında memelerden süt akabilir. meme uçlarını kuru tutmak için ped kullanmak gerekecektir.

Göğüsler şiş ve ağrılıysa ne yapmak gerekir?


  • Bebeği daha sık emzirin
  • Ilık bir duş alın veya göğsünüze ılık havlu uygulayın
  • Göğüste hasasiyet ve kızarıklık varsa veya grip olmuş gibi hisediyorsanız doktorunuzu arayın.

26 Mart 2009 Perşembe

Yenidoğan bebek neler yapabilir?

  • Yenidoğan bebekler huzursuzluk gösterebilirler ve çok ağlayabilirler.
  • Nefes almada güçlük çekebilir, solunumu düzensiz olabilir
  • Aksırabilir ve kusabilir
  • Sık sık korkabilirler

Her bebek bir birine benzemez. Tüm bebeklerin her birinin farklı bir özelliği vardır. Örneğin, bazı bebekler biraz huysuz, zordur. Beslenme ve uyku saatleri çok düzensizdir. Sakibleştirilmeleri ise daha meşakkattlidir.Bazı bebekler ise daha sakin ve uyumlu olup bebeğin gereksinimlerini kolayca tahmin edebilirsiniz. Yeni doğan bebeklerde bu şekilde farklılıklar gözlemlenebilir.

24 Mart 2009 Salı

Yeni Doğan Bebeğin İlk Bakimi

Doğum yapmış olan annenin bakımı yapılırken diğer taraftan da bebekle ilgilenilir. İlk önce bebeğin göbeği düğümlenir. 1-2 cm. olarak steril bir makasla kesilerek ve bağlanır. Şayet kirli bir makasla bu işlem yapılırsa, bebek çeşitli enfeksiyonlar kaparak tetanoz olabilir. Birkaç gün alkol ile temizlenip üzerine gazlı bez konulur. Göze %1'lik nitratdarjan solüsyonu damlatılır.

Bebek tartılıp ölçüldükten sonra yıkanır. Kurulandıktan sonra da göğsüne kimliği yazılı bir plaka veya koluna bir bant yapıştırılır. Yeni doğan bebeğin ilk muayenesi annenin yanında olmalıdır ve aileye ait bütün tıbbî bilgiler hekime verilmelidir. İlk günlerde yeni doğmuş bebek sulu gıdaları az alır. Buna karşın ter, kaka ve idrarla çokca su kaybına uğrar. Bu sebeple doğum kilosunun onda birini kaybeder. Daha fazla su kaybettiği takdirde vücut ısısı artar buna susuzluk ateşi denir. Az şekerli su verilirse hemen normale döner.

23 Mart 2009 Pazartesi

Bebeğin Duruş Şekli

Bacaklar karıma çekik, eller yüz hizasında ve baş hafif öne eğiktir. Bebek rahim içi yaşamındaki duruş pozisyonundadır. Şayet bu durum ilk saatlerden sonra kaybolup gevşeme hâli var ise bunun normal olduğunu sanmayın, normal değildir.

Teneffüs(Nefes alma ve verme) sıktır


Dakikada 40 kadardır. Kalbi hızlı atar dakikada 120-ı60'ı bulur. Bebek fazla aktiftir. Güçlü bağırır. Doğumda anneninki kadar vücut ısısı vardır. Sonra biraz iner ve ortama uyar. Deri rengi ilk gün pembedir. İkinci gün renk açıktır, hafif pullanmalar olur. Sırtta, omuzda, yanakta, ince kısa kıllar vardır. Birkaç haftada bu kıllar dökülür. Sırtlarda arkada bir iki cm'den bir el ayası büyüklüğüne kadar esmer, mongol lekeleri bulunabilir. Önemi yoktur, birinci yaş sonlarına doğru kaybolur,

Saçlar kuvvetli ve parlaktır. Kızlar genellikle saçsız doğar. Tırnaklar parmak uçlarını biraz aşar.

21 Mart 2009 Cumartesi

Bebeğiniz ne zaman görecek, konuşacak, gülecek?

İlk yılında bebek, anne karnında alışık olduğu durum sebebiyle kollar ve bacaklar karnına doğru çekili olarak yatar. Bu dönem hareketleri istençli değildir. Biyolojik refleksler dediğimiz emme, arama, yakalama hareketleri bebeği korumaya ve beslemeye yönelik refleksleridir. Yaşamın ilk haftalarında obje ve canlıları siluet olarak görür. 6. haftadan itibaren net görmeye başlar. Bu nedenle yaşamın ilk ayında herhangi bir nesneyi takip etmesi, ancak kısa süreli olabilir. Net gören bebek, sizin ilginize gülerek cevap vermeye başlar ve sizi veya yakınındaki hareketli bir objeyi ilgiyle izler. Yaşamın ilk ayında başını kaldıramaz, başının hareketlerini kontrol edebilmesi ortalama 3. ayda mümkün olur. 2 aydan sonra ellerini birleştirip ağzına götürebilir.

Dört aylıkken baş kontrolü mükemmeldir, etrafını net görür ve her türlü hareketi rahatlıkla izleyebilir. Etrafındaki her şey onun için yeni ve ilginçtir, bu sebeple uyumak istemez. Kucağınızda destekli oturmak veya dolaştırılmak onu sevindirecektir, çünkü çevresinde dokunacak, görecek, ağzına götürerek deneyecek çok şey vardır. 5. ayda ağzından tek tek heceler duymaya başlarsınız, bu sesler . Bebeğiniz 6. ayda desteksiz oturmaya başlayabilir. Oturma, hayatında önemli bir aşamadır, etrafındaki objeleri ve her türlü hareketi yakından izleyebilir. Yatarken her iki yöne rahatlıkla dönebilir. 9. ayda üç boyutu kavrayabilir, büyüklük ve şekillerine göre objeleri ayırabilir. Bir eliyle kavradığı cismi diğer eline geçirebilir, iki saplı bir bardaktan yardımla su içebilir. Cisimleri birbirine vurur, ellerini birleştirir, oyuncağını tek eliyle tutabilir.

Sesli güler, çığlıklar atar… Artık eğlenmeye başlamıştır. Sizinle saklambaç oynayabilir. Yabancıları ayırt etmeye başlayabilir. Emme, baloncuklar çıkarma ve yalama konuşma öncesi hareketlerdir. Kendi başına ilk adımlarını bu yaşta atabilir. Çoğu çocuk bu ilk adımları parmak ucunda, ayakları dışa dönük olarak yapar. Her ne kadar ağzını ıskalasa da kaşık kullanarak kendini beslemeye başlayabilir. “Mama” ve “Baba” dışında birkaç kelime daha bilebilir. Uyduruk bir dille konuşabilir. Her şeyi itmeyi, fırlatmayı ve yere çarpmayı çok eğlenceli bulabilir. Oyuncağını size verir, geri alır. Blokları bir kaba doldurur, boşaltır. Küçük olanları, büyük olanların içine koyar, ayrıca onları birbirine çarparak korkunç gürültüler çıkarır.

20 Mart 2009 Cuma

Bebeğinizin Tırnakları

Bebeğin ilk oyuncağı kendi elleri olacağı için ilk 1 haftadan sonra eldiven takılması önerilmez. Bebeklerin tırnakları çabucak uzar. Kendine zarar vermemesi için 3-4 günde bir düzenli olarak bebek tırnak makası ile tırnakları kesilmelidir. Banyo sonrası tırnakları yumuşak olacağı için kesim daha kolay olur. Huzursuz çocuklarda derin uykuda kesmeyi önerebiliriz. Ayak tırnakları ise el tırnakları gibi değildir, geç uzarlar. Bu tırnakların ise daha uzun aralıklarla kesilmesi önerilir.

19 Mart 2009 Perşembe

Yeni doğan bebeklerin uyku düzeni

Yeni doğum yapmış anneleri bekleyen çok büyük bir sıkıntı vardır ki işte uykusuz geceler. Çünkü bebeklerin gündüzleri olduğu gibi geceleri de karınları acıkır, anne sütü emmek isterler, tualeti gelir ve bir çok şey. Annesinin karnındaki o sıcaklığı unutamadığından gündüz olduğu gibi geceleri de sık sık onu yanında istemesi kadar doğal bir şey yoktur.

Yeni doğan bebekler, günlerinin büyük bir kısmını uyuyarak geçirir


İlk günlerde yirmi saate kadar uyuyabilirler. Gündüz-gece ayrımı birinci ayın sonuna doğru oluşur. İlk günlerde sabah uyuyup gece oturan bir çocuğunuz da olabilir. Bebeğiniz düşük doğum ağırlıklı, erken doğmuş veya da sarılık sorunu olan bir bebek değilse, gündüz 2-3 saatte bir, gece en fazla 4 saatte bir uyandırıp emzirmelisiniz. Geceleri kaka yapmadığı sürece altının açılmaması, karanlıkta emzirilip uyarıcı konuşma ve oyunlardan kaçınarak beslemek, genelde ninni eşliğinde gündüzse onunla sohbet ederek aydınlık mekanlarda emzirmek, gece gündüz kavramının oluşmasını kolaylaştırır. Bebeğin doğumundan itibaren mümkün olduğunca bebekle ilgili işlemleri hep aynı sıra ve saatlerde yapmak, bebeğin bir rutine uyum sağlamasını kolaylaştırır. Eve dönüşten itibaren, ama en geç 3. ayda bebeğin odasında kendi yatağında uyuması önerilir. Her emzirme sonrası yine yatağına bırakılması uyku düzeni için önemlidir. Ancak her bebeğin kendine özgü olduğunu unutmamak gerekir…

18 Mart 2009 Çarşamba

Bebek Kirklamasi

Bebek kırklama işi iki aşamada yapılır. Birincisi yirmi kırkı, ikincisi tam kırktır. Kızların yarı kırkı doğumundan itibaren 19 gündür. Erkek çocuklarda 20 gün, tam kırk kızlarda 39 gün erkeklerde 40 gündür. Bebek ve annesinin yıkanacağı suyun içine altın, gümüş, nazarlık atılır. Bu suyla önce anne sonra bebek yıkanır. Anne çocuğun üstüne gitmez. Giderse çocuğu bastıracağı ve büyüyemeyeceğine inanılır. Bebekler, kırkları dolmadan evden çıkartılmaz. Kırkının çıktığı gün mutlaka gezmeye götürülür. Gidilen ev ne kadar uzak olursa, çocuğun sesinin o kadar güzel olacağın inanılır. Misafir gidilen evin sahibi annenin saçına un sürer, anlamı uzun ömürlü olmasıdır. Bebeğe de yumurta verilir bunun anlamı da sağlıklı olmasıdır.